*Mü'min kardeşlerinizle iyi geçinmelisiniz. Onların ahlaklarının güzelleşmesine yardımcı olmalısınız. Çocuksu hareketlerden, basit, geçici ve zararlı eğlence ve alışkanlıklardan vazgeçmesi için çalışmalısınız. Herkesin mânevî tekâmül ve terakkisi bir olmaz. İnsanlara onların akıl ve gönül seviyelerine göre davranmalısınız. Kardeşleriniz arasında hasta, yaşlı ve yardıma muhtaç olanlar bulunabilir. Zayıfın güçlüde, yaşlının gençte hakkı vardır. Onlarla ilgilenmek ve onlara hizmet etmek husûsunda azimli, fedâkâr ve cömert olun.
*Allâh'a kulluğumuzda hiçbir şey bize mâni olmamalıdır.
*Peygamber Efendimiz'e tâbî olacağız ki, Allâh da bizi sevsin. Bir kişi bir günah işlese, mesela içki içse cezasını çeker, kurtulur. Lâkin Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e saygı ve sevgide bir gevşeklik gösterilirse, Allah korusun, ibadetlerimiz boşa gidiverir.
*Her namazdan sonra, bu dinin bize ulaşmasında hizmet, himmet ve gayreti geçmiş büyüklerimizin ruhûna bir fâtiha, üç ihlas okuyalım. Ruhlarını şâd edelim. Biz onları hatırlayalım ki, bizden sonra gelenler de bizi hatırlasınlar.
*Sûfî demek kalbi sâfileştirmiş demektir. Dünyada, ölmeden evvel ölmek, masivâdan sıyrılmak esastır. Nefis ölecek rûhaniyet dirilecek.
*Bu yolda riyâzatla rûhun gücünün artması, rûhun şeffaflaşması, bedenin zikir ve ibâdetlerle âhirete hazırlanması gerekir. Ama bütün bunlar uzlette, yani insanlardan uzaklaşarak tek başına yaşamakla gerçekleşmemelidir. Mühim olan halk içinde Hak'la beraber olmaktır.
*Biraz yemek yiyince, biraz su içince insanın karnı doyar ve önüne en lezzetli yiyecekler gelse yiyemez. Ama insanın mâneviyata iştahı arttığında bir türlü doymak bilmez. Zira sonsuzluğa karşı doymak yoktur. Rûhun, dünya ve nefs bağlarından kurtulduğu kadar mesâfe alırsın. Cenâb-ı Hak bizlere manevî zevklerden tatmayı nasip eylesin.
*Gıybet çok mühim bir hastalıktır. Kimsenin arkasından konuşmamalıyız. Öncelikle kendi hatalarımızı araştırmalıyız ve bunları telafi yoluna gitmeliyiz. Kendi nefsimizin eksik ve hatasını görmek bizi başkalarının kusurunu araştırmaktan men etmelidir. Hanımlar dînî mevzûlarda çok gayretlidirler. Yalnız iki husus, onların bu gayretlerini gölgede bırakır; çarşı-pazarda çok gezmeleri ve dilleri!.. Günde üç-beş defa çarşıda pazarda gezenin kalbi dağılır. Böyle kişide huzur hâli nasıl olur?
*Dînî meclislerde dünya kelâmı konuşulmamalıdır. Bu meclisler Allah adının ve âhiretin hatırlandığı yerlerdir. Şayet böyle meclislerde mâlâyânî, dünyevî konular ve maddiyât konuşulmya başlarsa arkasından gıybet ve mâsiyet (günah) gelmeye başlar. İstifade için gelinen bu meclislerden haram işlenerek dönülmüş olur. Böyle Hak meclislerinde âyet-i kerîme, ehâdis-i şerife, evliyâullâh menâkıbı zikredilir. Kişilerin mânevî durumlarına göre bir eser de takip edilebilir. Eğer bu meclisler, âdâbına riâyet edilerek icrâ edilirse insanların mânen büyük derecelere nâil olmasına vesîle olur, biiznillâh!...
*Mânevî yoldan istifâde etmek için az yemelidir. Az yiyen az uyur, az konuşur. Az konuşanın hatası az olur. Akşamları az yemek, teheccüde iştiyakla kalkılmasına vesile olur.
*Güzel ahlâk, yumuşak başlılık, öfkeyi yenmek, hizmetli olmak bu yolun önemli düsturlarıdır.
*İnsan gününü uyku ile doldurmamalıdır. Haddinden fazla uyuyan gün boyu gevşer, üzerine tembellik çöker ve esner durur. Az uyuyan ise zinde kalır, günü bereketli geçer.
*Müslüman, dâima helâli aramalı, ihtiyatla davranmalı ve şüpheli şeylerden uzak durmalıdır.
*Eğer varsa, kaza namazlarına dikkat ve itinayla muntazam olarak devam edilmelidir. Eğer kazalarını tamamladıktan sonra fazladan olarak kaza kılmaya devam edilirse, “nurun ala nur” (nûr üstüne nûr) olur.
*Misafir ağırlamada sınır yoktur. Biri bir kahve verir, ecrini alır. Kimi de imkânı nisbetinde sofralar açar, Allah'tan karşılığını alır. Konya'da Mevlânâ Hazretlerini ziyaret eden fâsık bir kişi dahî niyetine göre bu ziyâretten mânen nasiplenir.
*Boş konuşmayı, laf üretmeyi bırakın!.. İnsanları hayatınızla, yaşantınızla ve hâlinizle irşad edin.
*En büyük cevher, zikirdir. Her şey güzel ahlâkta bitiyor. Ahlâk güzelleşirse muâmelât da zevk hâline gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder